Parmak Zürafa, oğluma hamileyken onun için sipariş verdiğim ürünlerin içerisine oynasın diye konulmuş bezden bir oyuncaktı ve oğlumun ilk oyuncağı olacaktı…
Ama her şey olması gerektiği gibi olmadı. Belki de tam da olması gerektiği gibi oldu bilemiyorum.. Oğlum dünyaya erken gelmeye karar verdi. Gelir gelmez de ayrı düştük. Ve ben zorlu geçen o 90 gün her sabah elimdeki parmak zürafaya günaydın diyerek öptüm ve kuvözdeki oğlumun o günaydını duyduğunu, öpücüğümü hissettiğini düşledim.
Televizyonsuz ve ekransız bir evde büyümüş olmanın doğal sonucu olarak her şeyi kitaplardan öğrenmeye alışık olduğumdan anne olmayı da önce kitaplardan okudum sonra oğlum ile sayısız deneyimler yaşadım. Oğlumun gelişimi geriden gelmesin diye çocuk gelişimi ile ilgili ne kadar kitap varsa okudum, eğitimler aldım ve çocuk gelişimi bölümünü tamamladım.
Bu süreçte çocuklar ve kitaplarla dolu bir yaşam hayal ettim. O hayali önce yazdım sonra çizdim ve nasip oldu gerçekleştirdim.
Doğduğum toprakların çocuklarına kitap kokusunu içlerine çekebilecekleri sadece onlara ait bir ortam sağlamak, masallar anlatmak, hikâyeler okumak ve birlikte çılgınca hayaller kurmak için bir yola çıktım.
İlham kaynağım Mustafa Talha, tüm bu süreçte bir bebekten daha fazla olgunluk gösteren Asım ve ben hikâyemizi daha da zenginleştirmek için sizleri Parmak Zürafa Çocuk Kitabevine bekliyoruz.
Tuba..